2 Ocak 2013 Çarşamba

YENİ YIL PASTASI

Yeni yıl pastası tarifi
Kardan adam pastası nasıl yapılır
Hindistan cevizli pasta tarifi
     Geçtiğimiz yıllarda yeni yılın ilk gününe genellikle karlar altında uyanırdık.Gerçi Ankara'ya da eskisi kadar çok kar yağmıyor artık, yağsa da biz orada olmayınca, kar kış görmeyince eskidendi çoook eskiden deyip mutlu oluyorum :) Karlı, buzlu günlerimizin anısına; yeni yıl pastasını ve yeni yıl kurabiyelerini karlı ve kardan adamlı yaptım.Ben pastanın biraz yüksek bir pasta olmasını istediğim için, küçük bir kalıpta pişirdim.Üç kata ayırıp, aralarına hindistan cevizli krem şanti koydum.Üzerini şeker hamurundan yaptığım kardan adam ve kardan kadınla süsledim :)
Dilerim; yeni yıl da herkesin hayatı kardan kıştan uzak, çiçekli bahar günleri gibi olsun.
Malzemeler:
  • 4 adet yumurta 
  • 3 kahve fincanı toz şeker 
  • 1 çay bardağı süt 
  • 2 yemek kaşığı buğday nişastası 
  • 2 yemek kaşığı hindistan cevizi 
  • 3 kahve fincanı un 
  • 1 paket kabartma tozu 
Islatmak için:
  • 1 su bardağı süt 
  • 1 yemek kaşığı toz şeker 
Üzerine:
  • 2 poşet krem şanti 
  • 1,5 su bardağı süt
  • 1 su bardağı hindistan cevizi 
Yapılışı:
  • Krem şanti süt ile çırpılıp, buzdolabında bekletilir.
  • Yumurtalar ve şeker beyazlaşana kadar mikserle çırpılır.
  • Diğer malzemelerde eklenerek bir kez daha mikserle karıştırılır.
  • Çok az yağlanıp, unlanmış 20 cm çapında yuvarlak kalıba dökülür.
  • Önceden ısıtılmış 180 derece fırında, 50 dakika kadar kontrol edilerek pişirilir.
  • Kek soğuduktan sonra üç kat olacak şekilde kesilir.
  • Her kat şekerli süt ile ıslatılır.
  • Pastanın yanlarını ve üstünü de kaplayacak şekilde, her kata krem şanti paylaştırılır.
  • Pastanın üstüne ve yanlarına hindistan cevizi serpilir.
  • Şeker hamurundan yapılmış figürler yerleştirilir.

1 Ocak 2013 Salı

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN


     Yeni yıl da, yaşadıklarınızdan öğrendikleriniz, geriye kalan anılarınız hep mutlu olsun.Ve dilerim, hayat diye bize sunulan armağanı doya doya, mutlulukla, sağlıkla yaşayalım.Yeni yıla yine Ataol Behramoğlu'nun dizeleriyle başlamak istedim.

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var;
Yaşadın mı,yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir,bir kuşa,bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde,onunla karışmaktır.
Kopmaz kökler salmaktır oraya.

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla,gövdenle,tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi,bir yaprak gibi,bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle,ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni,tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak,bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın,namusluca,bütün benliğinle
Çünkü acılar da,sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var;
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın,ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına,
Çünkü ömür dediğimiz şey,hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat,sunulmuş bir armağandır insana.

30 Aralık 2012 Pazar

U.P.K.Y.I.H ŞEREFİNE

Portakallı Kahveli Yılbaşı İçeceği Tarifi
Yılbaşı içeceği tarifi
Portakallı kahveli votka nasıl yapılır

Dalgaları karşılayan gemiler gibi,
 Gövdemizle karanlıkları yara yara
           çıktık, rüzgarları en serin
                  uçurumları en derin
      havaları en ışıklı sıra dağlara.
           Arkamızda bir düşman gözü gibi karanlığın yolu
        Önümüzde bakır taslar güneş dolu
        DOSTLARIN ARASINDAYIZ
         GÜNEŞİN SOFRASINDAYIZ.

     Uluslararası Portakallı Kahveli Yılbaşı İçeceği Hareketi'ne katılarak, yaklaşık bir ay önce  kahveli, portakallı votkayı hazırlayıp, demlenmeye bırakmıştım.Bu gün, votkanın açılıp dostluk şerefine içileceği o gün. Biz saat dokuzda dostluğa, geçmiş yılların ve önümüzde ki yılın şerefine, barış içinde kardeşçe yaşanacak bir dünyaya ve Beste'nin sağlığına kadeh kaldırdık.Gerçekten kahve kokulu, bundan sonra daha fazla miktarda yapılmayı hak edecek kadar güzel, hafif içimli bir votka oldu.Etkinliğin günü, saati belli olunca dünyanın dört tarafında ki blogger dostlarımıza katılmak için, bu gün birer kadeh içtik devamı yarın ki yeni yıl sofrasına... 
Malzemeler:
  • 70 cl  sade votka 
  • 2 adet küçük portakal 
  • 40 adet kahve çekirdeği 
  • 2 yemek kaşığı kahve çekirdeği 
  • 100 gram esmer şeker 
  • 100 gram toz şeker

Yapılışı:
  • Portakallar yıkanıp, kahve çekirdeklerinin geleceği yerlere bıçakla minik delikler açılır.
  • Deliklere kahve çekirdekleri sokularak yerleştirilir.
  • Kavanozun içine önce beyaz, sonra esmer şeker konulur.
  • Kahve çekirdekli portakallar şekerlerin üzerine yerleştirilir.
  • Üzerini kapatacak kadar votka dökülür.
  • Bir gün bekletilip, şekerin erimesi için hafifçe çalkalanır.
  • İki yemek kaşığı kadar kahve çekirdeği eklenip, kavanozun ağzı kapatılır.
  • İki üç hafta karanlık ve serin bir yerde demlenmeye bırakılır.

29 Aralık 2012 Cumartesi

İÇ PİLAVLI TAVUK DOLMASI

Tavuk dolması tarifi
İç pilavlı tavuk dolması nasıl yapılır
İç pilavlı tavuk dolması tarifi
     Yılbaşı sofralarında genellikle iç pilavlı hindi yapılır ama yılbaşı yemeğinde çok kalabalık olmayacaksanız  veya başka bir tat arayışında iseniz, iç pilavlı tavuk dolması yapabilirsiniz. İç pilavı ile birlikte yılbaşı sofralarına yakışan, fırın poşetinde yapıldığı için yapımı ve temizliği zaman almayan çok pratik bir yemek. Aslında iç pilavlara genelde ciğer de eklenir ama ben pek sevmediğimden tercih etmedim eğer eklemek isterseniz  kuru soğanlarla birlikte kavurup ekleyebilirsiniz.Tavuğun içine doldurulan pilavdan bir ölçü daha pişirip etrafına yayarak daha şık bir görüntü elde edebilirsiniz. Tavuğun yanına pilav pişirmek istemez iseniz, fırın poşetinde yıkayıp kurulayıp, çok az yağlayarak pişirdiğiniz patatesleri koyarak da servis edebilirsiniz.
Malzemeler:
  • 1-1,5 kilogram bütün tavuk 
  • 1 adet limonun suyu 
  • 1 su bardağı pirinç 
  • 1 su bardağı su 
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı 
  • 1 orta boy kuru soğan 
  • 1 yemek kaşığı tuz 
  • 1 tatlı kaşığı domates salçası 
  • 1 yemek kaşığı çam fıstığı 
  • 1 yemek kaşığı kuş üzümü 
  • 1 yemek kaşığı badem 
  • 1 çay kaşığı karabiber 
  • 3-4 yemek kaşığı kıyılmış maydanoz 
  • Fırın poşeti 
  • 1 tatlı kaşığı un 
Yapılışı:
  • Tavuk iyice yıkanıp, kurulanır.
  • Bir gece önceden limon suyu ile ovulup, tuzlanır.
  • Zeytinyağında fıstıklar ve bademler ayrı ayrı kavrulur.
  • Başka bir tavada ince kıyılmış kuru soğan pembeleşene kadar kavrulur.
  • Pirince salça, tuz ve üzerini bir parmak çıkacak kadar sıcak su eklenip, biraz pişirilir.
  • Badem, kuş üzümü, çam fıstığı ve maydanoz eklenip, karıştırılır.
  • Tavuğun alt kısmından, tavuk iki katı büyüklüğe ulaşana kadar iç pilav kaşıkla doldurulur.
  • Tavuğun bacakları birleştirilip, sıkıca bağlanır.
  • İğne iplik ile delikler dikilir.
  • Unlanmış fırın poşetine tavuk yerleştirilip, içinden çıkan tel ile poşetin ağzı bağlanır.
  • Poşete 4-5 yerinden iğne ile delikler açılır.
  • Fırın tepsisine konulan tavuk poşeti, önceden ısıtılmış 200 derece fırında bir buçuk saat kadar pişirilir.
  • Son 15 dakikasında poşet yırtılıp, tavuğun üst tarafının kızarması sağlanır.
  • Tavuk poşetten dikkatlice çıkartılıp, servis tabağının ortasına konulur.
  • Aynı ölçülerle ve malzemelerle bir ölçü daha pilav pişirilip, tavuğun etrafına yayılır.
  • Pilav pişirmek istemezseniz patates, havuç gibi sebzeleri garnitür olarak fırın torbasında pişirebilirsiniz.

27 Aralık 2012 Perşembe

SOYA ETLİ PİRİNÇ ERİŞTESİ

Soya etli pirinç eriştesi tarifi
Soya eti nasıl pişirilir
Pirinç eriştesi nasıl pişirilir
Vegan tarifler
     Yeni yıl sofralarında, yemek çeşitlerinin bol olduğu özel günlerde veganlar için yemek seçenekleri daha da zorlaşıyor.Böyle günlerde hoş görünümlü bir yemek yapmak isteyenler için, soya etli pirinç eriştesi pratik ve doyurucu bir alternatif .
Malzemeler:
  • 100 gram pirinç eriştesi 
  • 100 gram soya eti 
  • 2 adet domates 
  • 1 adet yeşil sivri biber
  • 1 yemek kaşığı domates salçası 
  • 1 adet kurusoğan 
  • Yarım demet maydanoz 
  • Yarım çay bardağı zeytinyağı 
  • 1 çay kaşığı tuz 
  • 1 çay kaşığı karabiber 
  • 1 çay kaşığı kırmızı pul biber 
Yapılışı:
  • Soya etleri kaynar suyun içinde, 20 dakika kadar ağzı kapalı bir kapta bekletilir.
  • Yumuşayınca çıkartılıp, soğuyunca suyu elimizle iyice sıkılır.
  • Zeytinyağında 15 dakika kadar çevrilip, halka halka doğranmış soğanlar ve salçası eklenerek biraz kavrulur.
  • Küp küp doğranmış domatesler ve biberler, tuz, baharatlar ve bir su bardağı su eklenip, suyunu çekene kadar pişirilir.
  • Ocaktan almadan az önce ince kıyılmış maydanoz eklenip, karıştırılır.
  • Pirinç eriştesi tuz ve çok az zeytinyağı eklenmiş kaynar su içinde yumuşayana kadar haşlanır.
  • Süzdükten sonra  çok az zeytinyağı ile çevrilip, servis tabağına alınır.
  • Ortada açılan boşluğa soya eti dökülüp, servis edilir:

24 Aralık 2012 Pazartesi

SOSİSLİ KÜRDAN BÖREĞİ

Sosisli kürdan böreği tarifi
Sosisli börek nasıl yapılır
Hazır yufka böreği tarifi
    Bir zaman popüler olup unutulan tariflerden biri de sanıyorum kürdan böreğidir.Yapılışının kolaylığı yanında görüntüsü de güzel olan bu böreği yılbaşı sofralarında ara sıcak olarak yapmak isteyecekler için hatırlatmak istedim. Kızartıldığında yufka katları ayrılan, kat kat güzel görüntülü bu böreği eğer siz de bizim gibi sosis yemiyorsanız patates kullanarak bonbon patates olarak da yapabilirsiniz. 
Malzemeler:
  • 250 gram sosis 
  • 2 adet yufka 
  • Kürdan 
  • Kızartmak için zeytinyağı 
Yapılışı:
  • Yufkalar 7-8 kat oluşturacak şekilde katlanır.
  • Katlanan yufkadan yuvarlak küçük bir kalıpla veya kalıp yerine geçebilecek kapak gibi bir şeyle minik yuvarlaklar çıkartılır.
  • Sosisler bir parmak kalınlığında kesilir.
  • Kürdana 7-8 kattan oluşan minik yuvarlak yufka, sosis ve tekrar yufka olacak şekilde geçirilir.
  • Derin bir tencerede kızdırılmış yağın içine atılarak kızartılır.
  • Kağıt havlu üzerine çıkartılıp, yağı alınır.
  • Servis tabağına dizilip, sıcak olarak servis edilir.

19 Aralık 2012 Çarşamba

GÜRHAN VE PELİN'E MUTLULUKLAR

Şeker hamurlu kurabiye tarifi
Düğün kurabiyesi nasıl yapılır
     Çalışma hayatına ilk başladığımız yıllarda biz de, arkadaşlarımızın çoğu da yeni evliydi.Sonra zaman nasıl hızlı geçti de çocuğumuz olacak yaştakiler iş arkadaşlarımız oldu bilemiyorum.Gürhan bizim emekliliğe yaklaştığımız günlerde işe başladı, son günlerimizde iş arkadaşlarımızdan oldu ama kalbimizde ki yeri iş arkadaşının çok ötesindeydi her zaman.Biz onu o kadar sevdik ki, eşim her zaman bir kızım olsa gözüm arkada kalmaz sana verirdim derdi ama kızımız olmayınca biz oğlumuz Gürhan'ı verdik,Pelin kızımızı aldık.Dilerim; yüzlerinde tebessüm, yüreklerinde sevgi ile nice yıllar birlikte, mutlu yaşasınlar.
     Blog dünyasına girmeye karar verdiğim günlerde blog ile ilgili, nerede ise bütün teknik sorunları, bazen geceler boyu uğraşarak Gürhan halletti.Bu kadar çok emeği varken Ankara'da çok istememe rağmen ona kurabiye, pasta yapamamıştım.Kısmet düğünü için kurabiye yapmakmış.Gerçi, düğün telaşesi içinde kurabiyeleri ulaştırmak biraz zaman aldı ama ben çok özenerek yapınca bir an önce ellerine geçsin istedim. Kurabiyeleri her zaman ki kurabiye hamuru tarifi ile yapıp, ön kısmına gelin damat figürü, arkasına ise isimlerini ve düğün tarihlerini yazdım.Bu mutlu günlerine ait benden ufak da olsa bir hatıra kalsın istedim.


17 Aralık 2012 Pazartesi

MELKİ ( ÇINTAR ) KIZARTMASI

Melki kızartması tarifi
Çıntar nasıl kızartılır
Kanlıca mantarı kızartması tarifi
     Yağmur sonrası nihayet mantarların dönemi başladı :) Aslında bir kaç defa aldım, kızartmasını, kavurmasını yaptım ama o kadar özlemişiz ki, her seferinde yedikten sonra fotoğrafını çekmediğim aklıma geldi.Pazarlarda küfeler içinde satılan mantarlardan yapılan kızartma, kavurma eskiden beri çok sevdiğim yemeklerden biriydi.Uzun yıllar buralardan uzaklarda yaşayınca bu lezzetlerden biraz ayrı kaldım.Gerçi, her melki mevsiminde anneciğim koli ile gönderirdi ama dökme suyla değirmen dönmüyor hemen bitiverirdi, çoğu zaman da parçalanmış olarak ulaşırdı elimize.Kuzey Ege'de Melki, İzmir'de Çıntar, bazı bölgelerde de Kanlıca Mantarı diye bilinen bu turuncu renkli mantarın seveni çok ama eskisi kadar bol rastlanmıyor maalesef.Annem genelde kavurmasını yapardı, ben kızartmasını da çok seviyorum.Kızartma için genelde küçük melkileri seçip, parçalamadan tek parça olarak kızartıyorum.Üçe, dörde bölerek de kızartılabilir ama tek parça olunca daha güzel göründüklerini düşünüyorum.İster kızartıp çıtır çıtır meze gibi, isterseniz yanında sarımsaklı yoğurt ile yemek olarak tüketebilirsiniz.
Malzemeler:
  • 1 kilogram melki (çıntar) 
  • 1 su bardağı un 
  • 1 tatlı kaşığı tuz 
  • Kızartmak için zeytinyağı 
Yapılışı: 
  • Melkilerin büyük olanlarının sapları kesilir.
  • Parçalamadan yıkanıp, kurulanır.
  • Sapları kopardığınız orta kısımların dokusuna bakılıp, gerekirse bıçakla çıkartılıp temizlenir.
  • Büyük olanlar iki, üç parçaya bölünüp, küçükler olduğu gibi kullanılır.
  • Tuz eklenmiş un ile her tarafları unlanıp, fazla unları silkelenir.
  • Bol zeytinyağı kızdırılmış derin bir tencerede kızartılıp, kağıt havlu üzerine alınır.
  • İstenirse yanında sarımsaklı yoğurt ile sıcak servis edilir.

13 Aralık 2012 Perşembe

BABAN SANA İDAMLAR ALACAK


     Bu gün Erdal Eren'in ölüm yıl dönümü,hayatının baharında hayatına son verileli 32 yıl olmuş,yani yaşasa bu günlerde elli yaşında bile olmayacak bir yaştaymış.Çoğu blogger arkadaşımızın doğum tarihinin seksenli yıllar olduğu düşünülünce, doğdukları yıllarda bu coğrafyada yaşananları belki de sadece o yılları anlatan filmlerden, televizyon dizilerinden görüyor ve belki de inanamıyorlardır yaşananlara.Oysa dizilerdeki acılardan çok daha fazla acılar yaşandı o yıllarda, şimdi ki gibi tonton bir ressam, yattığı yerden hesap veren bir ihtiyar olarak tanımadık bizler Kenan Evren'i. 17 yaşında gencecik bir çocuğun yaşını büyüttürüp; asmayıp da besleyelim mi diyerek pek çok çocuğu, genci baskılar, işkenceler, kelepçeler, gözaltılar ve zindanlar ile tanıştırdı.O yıllardan unutulmayan,o yılların simgelerinden hemen hepimizin içinde bir sızı olarak kalan bir isimdir Erdal Eren.Bu sızıyı daha sonraları pek çok sanatçı şarkılarında, şiirlerinde dile getirdiler.Şair Gülten Akın'ın Büyü şiiri Erdal Eren'e yazılmış en anlamlı şiirlerden yalnızca bir tanesidir.

Büyü de baban sana,
Büyü de büyü
Acılar alacak yokluklar alacak
Büyü de baban sana

Büyü de baban sana
Büyü de büyü
Bitmez işsizlikler,açlıklar alacak,
Büyü de baban sana

Büyü de baban sana
Büyü de büyü
Baskılar,işkenceler,
Kelepçeler,gözaltılar,
Zindanlar alacak

Büyü de baban sana
Büyü de büyü
Büyüyüp de on yedine geldiğinde,
Baban sana idamlar alacak.

3 Aralık 2012 Pazartesi

İZMİR BUTİK PASTACILAR VE KURABİYECİLER BULUŞMASI

 

     İzmir Butik Pastacılar ve Kurabiyeciler Buluşması bu hafta sonu aynı zevkleri paylaşan; pastalardan, kurabiyelerden, şeker hamurlarından kendilerine renkli,tatlı bir dünya kurmuş bloggerlerin bir araya gelmesi ile İzmir Atatürk Kültür Merkezi'nde yapıldı.
     Bloğumda hem yemek,hem de butik pasta,kurabiye tarifleri paylaştığımdan hem yemek buluşmalarına hem de pasta,kurabiye buluşmalarına davet edilerek,birbirinden tatlı,yeni yeni arkadaşlarla tanışma olanağım oldu.Çoğu profesyonel olarak çalışan bu kadar pastacının katıldığı bir etkinlikte birbirinden güzel tatlılar, pastalar olacağından tuzlu bir ikramla katılmak daha doğru olur diye düşünerek, kırmızı köz biberli çörek yaptım. Bu tarifi daha önce yayınlamıştım ama bu defa katılım çok olacağından hem herkes tadına bakabilsin diye, hem de o kadar çeşit arasında büyük parçalı ikramlıkların bitirilemeyeceğini düşünerek minik minik rulo çörekler yaptım.Her şeyin küçüğü sevimli olur ya,ben de çöreklerin bu minik hallerini daha çok sevdim.Buluşma sonunda tabakta hiç çörek kalmadığını,beğenildiğini görünce çok sevindim.
      Buluşmayı organize eden arkadaşlarımız eminim hazırlıklara aylar öncesinden başlayarak,her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünerek,bize bu güzel buluşmada bir arada olma,tanışma fırsatı yarattılar.Bir Dilim Daha bloğunun sahibesi Zeynep arkadaşımızın bu güzel buluşma için yaptığı pasta ise çok hafif,çok güzel bir pastaydı.Bu buluşmamızda Kanal 35 televizyonu ve sponsor firmalar bizi yalnız bırakmadılar,günü bizimle geçirdiler, çoğunu zaten bildiğimiz,kullandığımız ürünlerini tanıttılar.Buluşma sonunda sponsor firmaların hediye ettiği ürünleri o kadar çoktu ki,pek çoğumuz taşımakta güçlük çektiğimiz ürünlerle eve döndük.O kadar çok sponsor firma vardı ki,umarım isimlerini unutmadan hepsini yazabilirim.Bu arada,o gün sanıyorum şanslı günümdeydim, Barmar firmasından hediye çeki ve Turmalin Güzellik Merkezi'nden cilt bakımı kazandım. Genelde biletine amorti bile çıkmayan bana  çekilişten bir şey çıkması,belki şansım dönmüştür düşüncesi ile beni ayrıca mutlu etti.
     Katılımcı sponsor firmalarımız,
    Barmar, Turmalin Güzellik Merkezi,Uzman Laboratuvarı, Food Products, Keskinoğlu, Ravika, Orkide Yağları, Eker, Doğadan Çayları, Frito Lay, Dr.Oetker, Superfresh, Artemis Şarapları, Sweet Via, Sinangil Unları, Yuva Maya, Vanish, Air Wıck, İlyas Gönen Kuru Kahveci, Alpro Soya Sütü, Dore, Can Dijital Baskı, Dettol...
     Buluşmada emeği geçen arkadaşlarımıza ve sponsor firmalarımıza çok teşekkürler.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...